İçeriğe geç

Yoklaması olmayan ne demek ?

Yoklaması Olmayan Ne Demek? Geleceğe Dair Bir Yolculuk

Ankara’da yaşayan, 28 yaşında bir genç olarak, hayatımın her alanında “gelecek” başlığı bir gölge gibi peşimden geliyor. Bir yandan heyecan duyuyorum, bir yandan da içimde derin bir kaygı var. Özellikle gündelik hayatta sık sık duyduğumuz bazı kavramlar üzerine düşünmeden duramıyorum. Son zamanlarda aklımı kurcalayan şeylerden biri de yoklaması olmayan ne demek? sorusu. Bu ifade, bana göre sadece bir tanımdan ibaret değil; geleceğin nasıl şekilleneceğine dair ipuçları da taşıyor.

Yoklaması Olmayan Ne Demek? Kavramın Bugüne Yansıması

Günlük hayatta “yoklaması olmayan” genellikle yoklama gerektirmeyen, zorunlu devam şartı bulunmayan anlamına geliyor. Derslerde sıkça duyduğumuz bir ifade aslında. Ama bu kavramı biraz büyütüp bugünün ötesine koyduğumda, farklı ihtimaller birden kafamda belirmeye başlıyor.

Kendi kendime soruyorum: “Ya gelecekte sadece derslerin değil, işlerin, ilişkilerin, hatta kimliğimizin bile yoklaması olmayacak bir döneme girersek?”

Bu soru bile insanın içinde hem özgürlük duygusu hem de ciddi bir belirsizlik yaratıyor.

Yoklaması Olmayan Bir Dünya: 5-10 Yıl Sonra Ne Olabilir?

1. İş Hayatı: Gelecekte Yoklaması Olmayan İşler

Bugün bile pek çok çalışma modeli “yoklaması olmayan” yapıya doğru evriliyor. Esnek çalışma, uzaktan çalışma, proje bazlı işler…

Peki 5-10 yıl sonra ne olur?

“Ya her şey tamamen sonuç odaklı hale gelirse?”

“Ya kimse kimin ne zaman çalıştığıyla ilgilenmezse?”

Ankara’da yaşayan biri olarak, sabah trafiğini düşününce bile böyle bir gelecek kulağa fena gelmiyor. Ama diğer yandan içimde bir endişe beliriyor: İnsanlar görünmezleşebilir mi? Mesai saatlerinin bile olmadığı bir düzende, kişinin emeği nasıl fark edilir? Yoklaması olmayan iş modelleri, özgürleştirici olduğu kadar bireyi yalnızlaştırıcı da olabilir.

2. Eğitim: Yoklaması Olmayan Eğitim Sistemleri

Günümüz gençleri için yoklaması olmayan dersler bir rahatlık gibi görünse de bunun gelecekte nasıl sonuçlar doğuracağını kestirmek güç.

5 yıl sonra belki dijital öğrenme iyice yaygınlaşacak; hatta sınıflar tamamen ortadan kalkacak.

“Ya öğrenme tamamen kişisel bir yolculuk olursa?”

“Ya herkes kendi hızında gider ama kimse fark edilmediğini hissederse?”

Ben kendi üniversite yıllarımı düşünüyorum… Yoklama olduğu günler bile bazen motivasyon bulmak zordu. Yoklaması olmayan bir eğitim sisteminde, belki özgürlük artar ama bağlılık azalır. İnsan kendini ne kadar geliştirebilir, ne kadar yarım kalır… bunu kestirmek zor.

3. İlişkiler: Yoklaması Olmayan Bağlar

Bu kısım beni en çok düşündüren yer.

Gelecekte insanlar fiziksel olarak daha az bir araya geldikçe, ilişkiler daha çok “ihtiyaç olduğunda açılan bir pencere”ye dönüşebilir.

Belki kimse kimseyi aramak zorunda hissetmez. Belki her bağın bir yoklama defteri olurdu eskiden, ama artık kimse sayfaları kontrol etmez.

“Ya ilişkilerimiz de yoklaması olmayan bir düzene dönüşürse?”

“Ya herkes ‘isterse gelir’ mantığıyla hareket ederse?”

Kulağa özgürlük gibi geliyor ama içten içe bir kaygı da bırakıyor. Çünkü bazen sevildiğimizi anlamak için yoklanmak isteriz. Birinin “geldin mi, iyi misin, neredesin?” diye sorması insana varlık hissi verir. Eğer bu da yok olursa, yalnızlık yeni dünyanın normu mu olur?

Yoklaması Olmayan Ne Demek? Kendi Hayatımda Yaratacağı Etkiler

4. Kariyer Planlarım Üzerine Etkileri

Ben geleceğe dair çok fazla plan yapan biri değilim ama hayal kurmayı seviyorum.

10 yıl sonra Ankara’da nasıl bir hayat yaşayacağımı düşünürken, yoklaması olmayan bir düzen bana seçenekler sunuyor gibi.

Belki istediğim zaman çalışabilirim.

Belki günün yarısını parkta, diğer yarısını bir projede geçirebilirim.

Bu özgürlük bana umut veriyor.

Ama sonra iç sesim başka bir şey söylüyor:

“Ya kimse seni takip etmezse?”

“Ya emeklerinin görünürlüğü azalırsa?”

Çalışmanın şekil değiştirdiği bir dünyada, başarı da görünmezleşebilir. Bu ihtimal beni ürkütüyor.

5. Kişisel Gelişim ve Sorumluluk

Yoklaması olmayan sistemlerde en büyük yük bireyin omuzlarında olur.

Kimse seni dürtmez, uyandırmaz, çağırmaz, yoklamaz.

“Ya tembellik çökerse?”

“Ya disiplin kaybolursa?”

Ama içimde bir başka ses daha var:

“Belki de bu özgürlük seni daha yaratıcı kılar.”

“Belki kendi iç disiplinini kurar ve gerçekten sevdiğin şeylere odaklanırsın.”

Geleceğin bu ikili hali beni hem korkutuyor hem de heyecanlandırıyor.

10 Yıl Sonra Kendime Soracağım Soru

Sonuçta, yoklaması olmayan ne demek?

Bugün sadece bir tanım gibi duran bu ifade, belki gelecekte hayatın temel mottosu olacak.

Kendi kendime şunu soruyorum:

“Acaba gelecekte ben de yoklaması olmayan biri olur muyum?”

Yani başkalarının defterine yazılmayan, ama kendi iç defterinde kocaman yer kaplayan biri…

Belki de önemli olan tek yoklama, insanın kendi kendisine verdiği yoklamadır.

Ve gelecek, işte bu sorunun cevabında saklı olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
bets10