Dost Sözü Size Neyi Çağrıştırıyor?
Dostluğun En Şirin Yüzü: Mizah
İzmir’in sıcak yaz akşamlarından birinde, arkadaşlarla buluşmuşuz, kahkahalar arasında kaybolmuşuz. Herkes birbirine bir şeyler anlatıyor, ben de tabi ki kendi “şahane” esprilerimi sıralıyorum. Ama bir anda herkes sessizleşti. “Dost sözü” lafı açıldı. Bütün ortam birdenbire düşündü. Sadece ben değil, herkes bir an için kafasında o soruya dair bir şeyler kurmaya başladı. O an düşündüm, dost sözü size neyi çağrıştırıyor? Ciddi bir felsefi anlam mı? Yoksa “şu an gerçekten mi beni mi kaybediyorsunuz?” diye düşündüğüm o anlık kafamın içinde dönen düşünceler gibi mi?
Ve o an, iç sesim devreye girdi: Dost sözü, gerçekten dostu bulduğumda benden başka kimseyi umursamıyor olacağım bir kavram gibi geliyor. Evet, çok derin ve anlamlı bir şey söylemeye çalışıyorum, fakat aynı zamanda biraz da şüpheliyim. Çünkü gerçekten de dost sözü derken, insanın aklına bazen sadece “dostum, sana çok değer veriyorum” dedikten sonra yapılan 500 km’lik bir yolculuk geliyor, bazen de “beni terk etmeyeceksin değil mi?” sorusunun duygusal ağırlığı… Ah, dostluk gerçekten karmaşık bir şey.
“Dost Sözü” ve Hayatın Komik Yönleri
Gerçekten de dost sözü deyince ilk aklıma gelen şeylerden biri, sabahları kahve içmeye gitmeye karar verdiğimiz o anlar oluyor. “Beni hatırlarsın değil mi?” dediğimde, eski dostuma bir hafta önce söylediğim “yine bir araya gelelim” sözünü unutan, ama yine de gelmeye karar veren insanlar… Tam da o anlarda, dost sözü sanki biraz unutuluyor gibi geliyor. Ama yine de, “eyvallah” diyoruz ve devam ediyoruz.
Günlük hayatta dostluklar çoğunlukla komik bir şekilde hayat buluyor. Mesela geçenlerde, dostumla buluşmaya karar verdik. “Sana çok önemli bir şey anlatacağım” dedim. O da “Tamam, dinliyorum” dedi. Ben de biraz dram yapıp, “Gerçekten çok kötü bir gün geçirdim, her şey üst üste geldi. Bunu sana anlatmam lazım” dedim. O anda gözleri fal taşı gibi açıldı. “Abi, ciddi misin? Ne oldu?” diye sordu. Ben de cevap verdim: “Vallahi, kahve bitince suratım ne yazık ki biraz asıldı. Ama seninle paylaşmak istedim.” O an ikimizin de kahkahaları havada uçuştu.
İşte dostluk dedikleri böyle bir şey. Karşındaki insan, hayatının en dramatik anlarını paylaşırken, aslında biraz da ona takılmaya başlıyorsun. Dostluk bir yana, espri anlayışımızın gücü ortada. İyi bir dost, her zaman insanı neşelendiren, en kötü günde bile gülmeye zorlayan kişidir.
Dost Sözü ve Yalnızlık Arasında İnce Çizgi
Tabii ki, dostluk sadece esprilerden ibaret değil. Bir de o “derin” sohbetler vardır. Mesela gece yarısı bir telefon gelir, “Ne yapıyorsun?” diye sorar. Sen de “Hiçbir şey” dersin. Aslında o an ne yapacağını bilmemek, ya da sormamak bile aslında bir dostluk belirtisidir. “Hiçbir şey” dediğinde, dostun ne diyeceğini az çok tahmin eder: “Ben de hiçbir şey yapmıyorum, gel biraz muhabbet edelim.” O an, o dost sohbeti, seni başka bir boyuta taşır. Dost sözü de işte burada devreye girer. Çünkü dostun yanında, bazen sadece susmak yeterlidir. O kadar sade ve içtendir ki, kelimelere gerek kalmaz.
Ama işin mizahi tarafı da var tabii. Mesela ben, arkadaşlarımın yanında bazen “dost sözü” verip, sonrasında hiçbir şey yapmayabiliyorum. Hani şu: “Bu hafta kesin görüşelim, söz veriyorum” dediğimde, ertesi gün “bir şey çıktı” diyerek kurtulmak. Yani aslında, bir dost sözü verirken, ne kadar samimi olursam olayım, hayat bazen böyle küçük komik tuzaklarla doludur.
Dost Sözü, Hatalar ve Gülüşler
Dostluk demek, bazen birbirinize olan hataları kabul etmek demek. Geçen gün, eski bir dostumla buluştum. Biraz hüzünlüydü. “Beni affet” dedi. “Yıllarca sana kötü davrandım. Söz verdim, ama tutamadım. İşte böyle oldu.” Şimdi, biliyor musunuz, o an, gerçekten ne kadar değerli bir dostluk paylaştığımı hissettim. Dost sözü sadece kelimelerle değil, aynı zamanda özürlerle, hatalarla, gülüşlerle, kucaklaşmalarla büyür.
Sonra bir şey fark ettim: Dost sözü aslında insanın kendi duygularına karşı dürüst olmasıyla alakalı. Yani, belki bir hafta boyunca birbirimize söz vermiştik ama her iki taraf da aslında ne kadar insan olursa, o kadar dost olur.
Dost Sözü ve Sonuç: İçtenlikle, Ama Hızlıca
Bana soracak olursanız, dost sözü demek, bir yerde birbirinize “gerçekten değer veriyorum” demek ve sonra bu sözleri küçük bir espriyle veya komik bir olayla taçlandırmak demek. Dostluk, her zaman derin ve duygusal olmak zorunda değil, bazen gerçekten komik olmak da dostluğun en önemli parçasıdır. Yani, bir dost sözü verirken, “bu hafta seni kesin arayacağım” diyerek, sonra aramayı unutmak bile, aslında dostluğun bir parçası olabilir. Ama ne olursa olsun, dost sözü, her zaman içten, samimi ve gerçek olmalıdır.
Ve tabii ki, dostlarınızla her an bir şaka yapmak da en doğal haklarınız, değil mi?